Çin,
Japonya, Avustralya, Vietnam ve Güney Kore dahil olmak üzere 15 ülkeyi içine alan ve 2.3 milyarlık bir nüfusu (dünya nüfusunun üçte biri) kapsayan dünyanın en geniş serbest ticaret anlaşması olan RCEP (Bölgesel Ekonomik Ortaklık Anlaşması), ASEAN ülkelerini tamamını kapsamış durumda.
Söz konusu anlaşmanın tarafları, küresel GSYH’nin %30’unu, başka bir ifadeyle 38,8
trilyon dolarlık kısmını oluşturmaktadır. Taraflar aynı zamanda, dünya ticaretinin %28’ini gerçekleştirmekte ve
küresel yatırımların %32,5'ini oluşturmaktadır.
Güneydoğu
Asya Ülkeleri Birliği (ASEAN) ülkelerine yapılan yatırımın yaklaşık % 40'ı halihazırda RCEP üyeleri kaynaklı.
UNCTAD,
RCEP üyelerinin birbirlerine daha fazla yatırım yapmaları için önemli bir alan
olduğunu vurgulamaktadır. Anlaşma, bölgedeki doğrudan yabancı yatırımları
(DYY) önemli ölçüde artırabilir. Pandemi etkisi ile birlikte bölgede doğrudan
yabancı yatırımlar yaklaşık %15 düştüğü görülmektedir.
15 ülke
arasındaki yatırımlar, toplam doğrudan yabancı yatırımların yaklaşık % 30'unu
oluşturmaktadır ve anlaşma sayesinde bölge içinde yapılan yatırımların daha
fazla büyümeye öncülük edeceği beklenmektedir. Bununla birlikte, ticari hizmetler
ve e-ticaretteki pazar erişimi, bölgesel değer zincirleri ve pazar arayışı
yatırımlar için oldukça önemlidir.
Anlaşma, salgın sonrası ekonomik
büyümeyi canlandırmaya yardımcı olması ve küresel dış yatırımları artırması beklenmektedir. Pandemiden sonra, yatırımcılar muhtemelen altyapı, temiz enerji
ve sağlık projeleri arayacaklar.
Rapor, "Çok uluslu işletmelerin tedarik
kaynaklarını çeşitlendirme ve bölgesel değer zincirlerini güçlendirme ihtiyacı,
yalnızca bölgedeki DYY modellerinin değişmesine değil, aynı zamanda sanayide
uluslararası yatırımın genel büyümesine de yansımalıdır" diyor.
Raporda yatırım politikaları ile ilgili aşağıdaki
konulara dikkat çekilmiştir;
- Sürdürülebilir
ekonomi için, pandemi sonrası yatırımlar artırılmalı. Bu yüzden altyapı,
temiz enerji ve sağlık hizmetlerine yatırım yapılması gerekmektedir ve
bunların tümü uluslararası proje finansmanının artırılmasına
bağlıdır. RCEP, proje finansmanı için birkaç ana kaynak ülkeyi
içerir. Örneğin, RCEP, küresel DYY payına uygun projeleri çekiyor
ancak yenilenebilir enerji projelerinin yalnızca% 12'sini oluşturuyor.
- Çok
uluslu işletmelerin tedarik kaynaklarını çeşitlendirme ve bölgesel değer
zincirlerini güçlendirme ihtiyacı, yalnızca bölgedeki doğrudan yabancı
yatırım modellerinin değişmesine değil, aynı zamanda sanayide uluslararası
yatırımların büyümesine de bağlıdır.
- Kalkınma için yatırımı teşvik edilmeli. Anlaşma sağlayan ülkeler arasında en az gelişmiş ülkeler arasında yer alan Kamboçya, Myanmar ve Laos, doğrudan yabancı yatırımların % 70'inden,% 80'inden ve% 90'ından fazlasını diğer RCEP üyelerinden almaktadır. Bu kapsamda ekonomik işbirliği ile bu ülkelerin hem altyapıdaki proje finansmanını hem de endüstriyel yatırımı daha da artırabilir.
Raporu incelemek için tıklayınız.
Yayınlayan: OSTİM Dış Ticaret Koordinatörlüğü
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder